Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, bugün itibariyle tarifeli uçuşların hangi şartlarda, nasıl yapılacağı, ne zaman başlayacağıyla ilgili net bir yapı, tarih olmadığını kaydetti.
Atakan, “Haziran başında tarifeli uçuşların başlayacağı yönünde iddialar gerçekleri yansıtmıyor” dedi.
Ülkeye girişlerle ilgili üç aşamalı bir yapı öngörüldüğünü, birinci aşamada KKTC vatandaşlarının ülkeye dönmesi olduğunu belirtti, 1 Haziran’dan sonrasını işaret etti.
İkinci aşamada, ülkede ikameti olmayan KKTC vatandaşlarının ülkeye alınmasının söz konusu olacağını, üçüncü aşamanın ise çalışma, öğrenim veya oturma amacıyla burada bulunan, vatandaş olmayan ama yaşam düzenleri KKTC’de olan kişileri kapsayacağını kaydetti.
Atakan, “İkinci ve üçüncü aşama için tarihsel bir planlama henüz yok. Şu anda ilk aşama için nerede, kaç vatandaşımız var, gelenler nerede karantinaya alınacak gibi planlamaları yapıyoruz. Ekonomik tarafını hesaplayabilmek için kaç vatandaşımızın geleceğini net olarak bilmemiz gerekiyor” dedi.
Bakan Atakan vatandaşları da uyardı, “Şu ana kadar süren disiplinin getirdiği başarıyı hiçe sayan bir yapı içine girdiğimizi gözlemliyorum. Bu çok tehlikeli bir rahatlık. Bir anda ‘Her şey bitti’ havasına kapılır, tedbirleri elden bırakır, sosyal mesafe, kişisel korunma ve hijyen kurallarını yerine getirmezsek, bugüne kadar yaşamış olduğumuz rahat süreci tersine çevirecek bir duruma girebiliriz” şeklinde konuştu.
BRT’de konuşan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, pandemi sürecini ‘ikinci bir dalga olur mu, yayılım tehlikesi var mı’ gibi olasılıkları göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
Atakan “Şu ana kadar, birçok önlemi yerinde ve zamanında aldık. Olağanüstü bir durum yaşıyoruz. Olağanüstü durumlar da olağanüstü kararları gerektiriyor. Bu da ister istemez bazı mağduriyetler yaratıyor. Geride bıraktığımız süreç bize net olarak gösteriyor ki, içe kapanarak, salgının İtalya, İngiltere veya Fransa’da yaşandığı boyutta olmasını engelledik. Uzun zamandır pozitif vakamız yok. Son hastamız taburcu oldu” şeklinde konuştu.
“Ekonominin çarklarını döndürmek bir kenara, şu anda yurtdışında kalmış ve dönmeyi bekleyen çok sayıda vatandaşımız var” diyen Atakan, bu vatandaşların gelişiyle birlikte yeni bir riskin de ortaya çıkacağını, tüm bunların değerlendirildiğini ve gereken tüm önlemler de alınmaya devam edeceği için temkinli ama iyimser bir durumda olduklarını söyledi.
“TEDBİRİ ELDEN BIRAKIRSAK OLUMLU GİDEN SÜRECİ TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ”
Kademeli açılma kararıyla birlikte ekonominin çarklarının biraz olsun dönmeye başladığına işaret eden Bakan Atakan, devletin gelirlerinde de vatandaşın ekonomik aktivitelerinde de hareketlilik olduğunu belirtti.
Bunu olumlu bir ivme olarak nitelendiren Atakan, havanın ısınmasıyla birlikte kişilerde de bir rehavet gözlemlediğini belirtti.
Bakan Atakan sözlerine şöyle devam etti:
“Şu ana kadar süren disiplinin getirdiği başarıyı hiçe sayan bir yapı içine girdiğimizi gözlemliyorum. Bu çok tehlikeli bir rahatlık. Bir anda ‘Her şey bitti’ havasına kapılır, tedbirleri elden bırakır, sosyal mesafe, kişisel korunma ve hijyen kurallarını yerine getirmezsek, bugüne kadar yaşamış olduğumuz rahat süreci tersine çevirecek bir duruma girebiliriz. Dışarıda maske takmama ya da farklı şekillerde takma gözlemliyoruz. Özellikle yoğun olarak işlem yapılan noktalarda alınan her türlü önleme rağmen sırayı ve sosyal mesafeyi bozma yönünde yaklaşım var. Şunu unutmamak gerek; dünyanın en doğru kararını da alsanız uygulayacak olan insandır. Bu tavrı da bu süreci diğer ülkeler gibi geçirmememize ve bir süredir vaka çıkmamasına bağlıyorum. Herhalde ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesi kendini göstermeye başladı. Bu virüs bulaşma hızı olarak en hızlı olan virüs. Buna göre hareket etmek zorundayız.”
“ALINAN ÖNLEMLERİN BAŞTA KENDİ SAĞLIĞIMIZ İÇİN OLDUĞUNU ANLAMAMIZ GEREKİYOR”
Bakan Tolga Atakan, en büyük sıkıntılarının, tüm uyarılara ve müdahalelere rağmen vatandaşın araç kayıt ve seyrüsefer biriminde sosyal mesafe kuralına uymaması olduğunu belirtti.
“Online ödeme kolaylığı da gelmesine ve online ödemede yüzde 10’luk bir indirime rağmen vatandaşımız direniyor. Bu şekilde devam ederse dairenin çalışması da duracaktır. Hiçbir şey halk sağlığından daha önemli değil” diyen Atakan, alınan tüm önlemlerin başta kendi sağlığımız için olduğunu anlamamız gerektiğinin altını çizdi.
“ÜLKEYE 3 AŞAMALI GİRİŞ PLANLANIYOR; İLKİ 1 HAZİRAN’DA KKTC’DE İKAMET EDEN ÜLKE VATANDAŞLARINI KAPSIYOR”
Ülkeye girişlerle ilgili üç aşamalı bir yapı öngörüldüğünü anlatan Bakan Atakan, birinci aşamada, 1 Haziran’dan itibaren, ülkede ikamet eden KKTC vatandaşlarının ülkeye dönüşlerinin olacağını ifade etti.
Atakan, Sağlık Bakanlığı’nın koordinesiyle gelen herkesin 14 gün karantinada kalacağını da sözlerine ekledi.
Şu anda da sağlık maksadıyla yurtdışına gitmiş vatandaşların sağlık raporlarını Sağlık Bakanlığı’yla paylaşarak, bakanlığın onayı aldıktan sonra deniz yoluyla ülkeye giriş yapabildiğini belirten Atakan, bu yolla gelenlerin durumlarına göre hastane, ev karantinası veya karantina merkezlerine gönderildiklerini aktardı.
Atakan, “İkinci aşamada, ülkemizde ikameti olmayan KKTC vatandaşları ülkeye alınabilecek. Üçüncü aşamada ise ülkemizde çalışma, öğrenim veya oturma amacıyla bulunan, vatandaşımız olmayan ama yaşam düzenleri burada olan kişiler alacak. İkinci ve üçüncü aşama için tarihsel bir planlama henüz yok. Şu anda ilk aşama için nerede, kaç vatandaşımız var, gelenler nerede karantinaya alınacak gibi planlamaları yapıyoruz. Ekonomik tarafını hesaplayabilmek için kaç vatandaşımızın geleceğini net olarak bilmemiz gerekiyor” dedi.
“28 MAYIS TARİHİNDE TARİFELİ UÇUŞLARIN BAŞLAYACAĞI İDDİALARI DOĞRU DEĞİLDİR”
Bazı havayolu şirketlerinin bilet satışına başladığı, hatta 28 Mayıs tarihini verdikleri yönündeki iddiaları da yanıtlayan Tolga Atakan, bugün itibariyle tarifeli uçuşların hangi şartlarda, nasıl yapılacağı, ne zaman başlayacağıyla ilgili net bir yapı, tarih olmadığını söyledi.
Atakan şunları ekledi:
“Uçuşların 28 Mayıs tarihinde olmayacağını söyleyebilirim. Birkaç farklı alternatif üzerinde çalışılıyor. Avrupa Birliği, havayolu şirketleri, uluslararası taşıyıcılar, sağlık ve ulaşım otoriteleriyle yoğun bir çalışma var. Şu an tartışılan farklı konular var. Örnek vereyim; bir görüş bazı koltukları boş bırakarak uçuşların yapılabileceği yönünde. Ancak havayolu şirketleri ise hem ekonomik anlamda hem de sağlık güvenliği anlamında bunun uygulanamayacak bir sistem olduğunu söylüyor.”
“UÇUŞLARDAN ÖNCE, HAVALİMANLARINDA ALINACAK SAĞLIK ÖNLEMLERİ VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ NETLEŞMELİ”
Sağlık otoritelerinin öne sürdüğü kuralların uygulanabileceği havalimanlarının kısıtlı olduğunu da sözlerine ekleyen Atakan, şöyle devam etti:
“118 veya 120 kişi alacak bir uçuşun check-in’inin nasıl yapılacağı, sosyal mesafe kuralına göre bu kişilerin aynı anda havalimanına nasıl gireceği, nasıl güvenlik koşullarından geçirileceği önemli. Biz de buna dahiliz. Şu anda Avrupa ve dünyada bu konular tartışılıyor. Nasıl bir havalimanı yönetimi, nasıl bir uçuş süreci, ülkeler arasında sağlık konusunda nasıl bir uyum olacak gibi konular öne çıkıyor. Pasaport benzeri dijital bir sağlık belgesinin kullanımı tartışılıyor ama bununla ilgili tüm taraf ülkelerin bu verilere ulaşabileceği bir yapı gerekiyor. Bu verilerin içinde yolcunun test bilgisi de olacak. Çünkü uçak gelsin de biz test yapalım demek de sağlıklı bir yöntem değil. Bununla ilgili de bir altyapı lazım. Bir yolcuyu, turisti test sonucu çıkana kadar 6-7 saat havalimanında bekletme imkanınız yok. Bunlar bir sonuca bağlanmadan hiçbir havayolu şirketinin tarifeli uçak seferi yapacağını düşünmüyorum. Haziranın başında tarifeli uçuşların başlayacağı yönünde iddialar gerçekleri yansıtmıyor.”